Özel güvenlik görevlisinin kimlik iptali nasıl olur iptal olursa nasıl yapılır

Öncelikli olarak en büyük sorunlardan birisi taşeron şirketlerin sömürgecilik ve kölelik sistemini uygulaması, birçok kanunsuz işlere ve kanunların arkasından dolanıp birçok hukuksuzluklara imza attılar ve atmaya devam ediyorlar. Bu da yetmiyormuş gibi bir de 5188 Sayılı Kanun çalışanlar için birçok mali olarak yük getirmiştir. Özel güvenlik olan kişilerin sınav, kurs, sağlık raporu, yenileme gibi birçok ücretle ek mali yük getirmiştir. Ülkemizde bir meslek sahibi olmak için ilk ve tek para harcanılan meslek özel güvenlik mesleğidir. Tüm bu yükler yetmemiş gibi Değişik: 2/1/2017 - KHK-680/69 Md.; yapılan yasa değişikliğiyle özel güvenlik görevlilerin güvenlik arşiv araştırması veya herhangi bir nedenden dolayı ceza alması durumunda güvenlik görevlisi olamaz, olanların ise kimlikleri iptal edilmektedir. Peki özel güvenlik görevlilerinin hangi hallerde kimlikleri iptal olur, iptal olduğunda neler yapılır?

KİMLİK İPTAL ŞEKİLLERİ

5188 sayılı Özel Güvenlik Kanunu 10. ve 11. Maddesinde açık bir şekilde yazıldığı üzere hakkında soruşturma ve kovuşturma olması halinde katalog suçları işlemesi durumunda özel güvenlik görevlilerinin kimliği iptal edilmektedir. Örneklendirmek gerekirse bir kişi özel güvenlik adayı veya görevlisi ise uyuşturucu madde kullanmış ise veyahut da hakkında devam eden bir soruşturma ve kovuşturma veya devam eden bir mahkemesi var ise özel güvenlik komisyonu bu kişiye kimlik vermez, olan kimliği ise iptal edebilir. Kişi beraat veya takipsizlik almışsa özel güvenlik görevlisi kimliği almasının önü açılır, kişinin iptal edilen güvenlik kimlik kartı var ise kendisine iade edilir.

Bir diğer husus ise katalog suçlardan birinde Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)  alsa HAGB süresi iyi halde geçiren bir kişi mahkemesine başvurup hakkında verilen mahkeme kararını ortadan kaldırsa dahi emniyet özel güvenlik kimliği vermez veya iptal eder. Çünkü emniyet bakış açısı bu kişi bu suçu işlemiş dolayısı ile  (HAGB) demek beraat anlamı taşımadığı için emniyet bu olaya olumsuz bakmaktadır. Bu yüzden özel güvenlik kimliği alması şimdiki koşullara (30.01.2019) göre imkansızdır. Aslında emniyetin bu uygulaması hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Bir diğer yönden bakmak gerekirse bir kişinin hakkında verilen mahkeme kararı ortadan kalktığı zaman kişiyi suçlu gibi görmek evrensel hukuka da aykırıdır.

Bu da yetmemiş gibi emniyet bazı kişilerin hakkında soruşturma ve kovuşturma, mahkumiyet kararı olmayan kişilere de ne yazık ki kimlik vermemektedir. Bunun gerekçesi ise yasa dışı örgütlere özellikle terör örgütleri ve benzeri olaylar sebebi ile iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişilere arşiv araştırmasının olumsuz olduğunu sebebi ile çalışma izni verilmemekte ve iptal edilmektedir. Bu kanun maddesi ucu açık keyfi uygulanacak bir durum yaratmaktadır. Şöyle ki bir çok olaylarda asılsız ihbarlar, bazı kişilerin adına telefon hatları veya evrak düzenleyip kişinin bilgisi olmadan yapılan bu işlemler sebebi ile emniyet bazı kişilere bilgi notu düştüğünü bu bilgi notu yüzünden ne yazık ki binlerce insanın mağdur olduğu bilinmektedir. Aslında bu bilgi notunu emniyet şahsa açıklaması gerekir. Kişiler de yaptığının hukuka aykırı olduğunu anladığında yapan arkadaşlarını uyarması gerekir. Veyahut da asılsız ihbar yapan kişilerin bilgilerinin paylaşılması gerekir ki kimse birbirine iftira atıp mağdur olmasın. Sadece bu olay özel güvenliklerde olmadığı gibi özellikle kamu kurumlarına hak kazanan birçok kişinin arşiv araştırması yüzünden mağdur olduğu da halk tarafından da biliniyor.

Bu olayın Anayasa Mahkemesine taşınmadığını bilmekteyiz. Ancak taşınması halinde ise kimliklerin iade edilebileceği kanaati içerisindeyiz. Aslında yukarıda yazılı tarih ve sayılı KHK'dan önce hakkında HAGB kararı olan kişilere kimlikleri veriliyordu. Ayrıca bir kişinin hakkında bir mahkeme kararı kesinleşmeden suçlu sayılamayacağı karinesine göre de özel güvenlik kimlikleri veriliyordu. KHK da yapılan bu değişiklik tüm hukuk ilkelerini ortadan kaldırmıştır. Bu durum anayasamıza da uluslararası hukuka da kesin bir şekilde aykırıdır. Ne yazık ki sendikalar ve STK’lar bu duruma sessiz kalmaktadırlar.

GÜVENLİK ARŞİV ARAŞTIRMASI OLUMSUZ OLMUŞ İSE KENDİSİNE KİMLİK VERİLMEYEN KİŞİLERİN NE YAPMASI GEREKİR?

Öncelikli olarak emniyet kimliği iptal edilen veyahut da başvurusu iptal edilen kişinin güvenlik arşiv araştırılmasının olumsuz olduğuna ilişkin bir tebliğ vermektedir. İdari Hukuk açısından daha doğrusu genel anlamda hukukta sürelerin son derece önemli olduğunu esnek olmadığını kesin olarak herkesçe bilmek gerekir. Bu hususta kimliği iptal edilen veya başvurusu iptal olan yurttaşların tebliğ tarihi itibari ile 2 ay içerisinde Bölge İdare Mahkemesinde emniyetin yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğundan bahisle işlemle ilgili mutlak suretle dava açması gerekir. Bu süreleri kaçırması durumunda kişilerin daha sonra yine ek süre alması veyahut da daha farklı şekilde yorumlaması durumunda süreyi kaçırdığı için kimlik alma yolu kapanmış olur. Çünkü sistemden ret edildiği için kamu kurumlarında çalışamama hatta çocukları bile kamuda çalışmasını imkansız hale getirebilir. Tüm bu hususlarda yurttaşlara çağrımız Bölge İdare Mahkemesin'de dava açması ve sonuna kadar gitmesi son derece sağlıklı olur. Edindiğimiz bazı belgelerde birçok vatandaşın güvenlik arşiv araştırmasında emniyet tarafından bilgi notu düşürüldüğünü bilmekteyiz. Bu bilgi notunda ne olduğunu bizim bilmemizin mümkünatı yoktur. Eğer ki bu bilgi notu hukuk dışı bir işlem ise kişi yargı önüne çıkıp varsa cezasını çekmelidir. Yoksa da bir kişinin suçlanması doğru değildir. Bu bilgi notunun düşmesi aslında kanuna ve yasaya açıkça aykırıdır. Öte yanda Polis Vazife ve Salahiyet Kanunun Ek 7'inci maddesi kapsamında elde edilen istihbari mahiyette bir bilgi notu olduğu, bu itibarla söz konusu bilgi notunun idari yönden gerçekleştirilecek işlemler için esas teşkil edemeyeceği, bu bilgi notunun hukuki dayanak ve delil olarak kullanılamayacağı, hukuki delil niteliğinin bulunmadığı, söz konusu bilgi notunu destekleyecek hukuken geçerli başka bir bilgi ve belgenin de ortaya konulmadığında için istihbarat bilgilerinin, tek başına davacının yasadışı bir örgüte irtibatı ya da iltisakını ortaya koyabilen ve güvenlik açısından işçi olarak çalışan özel güvenlik görevlisin kimliklerin iptal ve verilmemesi hukuka uygun değildir.

BİR ÖRNEK KARAR  

Özellikle kamuda çalışanlar güvenlik arşiv araştırma sonucu nedeniyle kimlik iptal olması durumunda hem idari mahkemede hem de iş mahkemesinde dava açması daha iyi olmaktadır. Bu davaların işe iade tarafı 1 ay kimlik için açılan davalar süresi 2 aydır. Bazı kişilerin bilmeyerek dava açamazsınız gibi beyanlarına kesinlikle itibar etmeyiniz. Kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları tüm işlemlere yargı yolu açıktır. Dolayısı ile sizinle ilgili olumsuz bir durumu mahkemeye taşıma hakkına sahipsiniz. Genel anlamda çıkartılan özel güvenlik kanununun sektöre ve çalışanlara hiçbir katkısının olmadığı ve ek bir yük getirdiğini burada sadece taşeron şirketlerin faydalandığını görmekteyiz. Zira bu kanun olmasaydı güvelik sektörünün taşeron olması imkansızdı ve taşeronluk bu kadar yaygın olmazdı. Beklentimiz 5188 sayılı Özel Güvenlik Kanunu'nun tamamen ortadan kaldırılması yerine eski 2495 sayılı yasanın getirilmesidir. Bu 5188 sayılı özel güvenlik kanunu taşeron şirketlere bir hizmet ve taşeronlaşmanın önünü açmaktan başka bir şey değildir. Bir başka yazıda görüşmek üzere.04.02.2019

Bu eserin kopyalanması yasaktır. Ancak siteye haber içeriği ile paylaşabilirsiniz.

Aksi taktirde yasal işlem başlatmak zorunda kalırız  

Emsla karalar  ve hukuki destek için bizileri araya bilirsiniz 

Abdurrahman KONYAR

Özel Güvenlik Hakları Y.K.B

Özel Güvenlik Hukuku 

 Sosyal medyada bizi takip ediniz