İstanbul'da 140 MHP İlçe başkanından ortak "Hayır" bildirisi

İstanbul'da 140 MHP Eski İlçe başkanı ortak bir bildiri yayınlayarak " Referandumda Kararımız "hayır" dediler.

İstanbul'da 140 MHP İlçe başkanından ortak
  • 16 Mart 2017, Perşembe 1:40

Suada'da bir araya gelen ve katılımın oldukça yoğun olduğu gözlemlenen toplantıda bildiriyi Eminönü eski İlçe Başkanı Memduh Yellice okudu.

Eminönü eski İlçe Başkanı Memduh Yellice tarafından okunan bildiride "Milliyetçiliği ayaklar altına alanlara geçit vermeyeceğiz, Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in 1975'ten beri savunduğu parlamenter sistemden yana olacağız" denildi.

Bildiride şöyle denildi;

"Ülkemiz, 16 Nisan 2017 tarihinde, geleceğimiz, için hayati önem taşıyan bir referanduma gidecektir.

Öncelikle bir yarı doğrudan demokrasi yöntemi olan referandumun, kendisine özgü koşulları dikkate alındığında "evet ve hayır" arasında alternatifi olmayan bir seçimi dayatması özellikle son 15 yıldır giderek   artan kutuplaşmamız açısından büyük sakıncalar taşımaktadır. Bununla birlikte

Türkiye'nin referandum tarihine bakıldığında dönemsel olarak bu yolla alınan kararların ilerleyen yıllarda büyük tartışmalara yol açtığı görülmektedir. 2010 anayasa değişiklisi referandumu bunun en yakın örneği olarak hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır.

15 Temmuz alçak darbe girişiminin ardından başta FETÖ terör örgütü. DEAŞ ve PKK olmak üzere birçok cephede yoğun bir mücadele sürdürürken böyle bir kutuplaşma aracının milletimizin kucağına bırakılmış olması manidar olduğu kadar kaygı vericidir.

Türkiye'nin bugün ihtiyaç duyduğu şey “evet” ve "hayır” arasında sıkışmış, birliktelik inancı merkezde ayrışmış toplum kesimleri yaratmak yerine: geleceği kuşatabilmiş bir milletin mensup ülkemizin hak ettiği konuma taşınması ülküsü olmalıdır.

Bu gereklilik karşısında Türkiye'nin yaklaşık 150 yıllık parlamenter demokrasi geleneğini bir kenara bırakıp. Anayasanın çizdiği sınırların dışına çıkmayı yönetim metodu olarak benimsemiş bir zihniyetin “tek adamlık” hedefine ortak olmak veya katkı sağlamak kabul edilebilir değildir.

Biz Türk Milliyetçilerinin vazifesi her şeyden önce ülkemizin birlik ve bütünlüğünü korumak, milletimizin refah ve mutluluğunu artırmak, aynı şekilde ülkümüzün bir gereği olarak demokrasimizin ilerlemesini sağlamaktır.

Ne yazık ki ülkeyi terör örgütlerinin savaş alanı haline getiren, ortak amaçlarımızdan uzaklaştıran ve uluslararası camiada büyük bir çıkmaza doğru sürükleyen mevcut iktidarın her kandırıldığında imdadına yetişmek, Türk Milliyetçilerinin kutlu vazifesine aykırılık teşkil etmektedir.

Bizler,  İstanbul'da Milliyetçi Hareket Partisinde bir dönem görev yapmış ilçe başkanları olarak belirtmek isteriz ki; milliyetçiliği ayaklar altına alan, dile varmaz hakaretlerle ülkülerimizi hedef gösteren, terörist başı Öcalan ile müzakere eden, hiç çekinmeden eyalet sisteminin avantajlarından bahsedebilen ve daha şehitlerimizin hesabı sorulmamışken sözde devletin paçavrasını protokolde şanlı bayrağımızın yanına layık gören bir siyasi anlayışın ülkücü/milliyetçi hareketin gelecek tasavvurunda yeri yoktur ve bundan böyle de olmayacaktır.

Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in 1975 yılından bu yana ortaya koyduğu “hürriyetçi/parlamenter nizam" ideali,  Milliyetçi Hareket Partisinin parti programı ve seçim beyannameleri çerçevesinde Türkiye'nin yaşadığı hükümet sistemi sorunlarının parlamenter demokrasinin kapsamı içerisinde kalınarak çözülmesi gerektiğini savunuyoruz.

Bu çerçevede. 18 madde halinde parlamentodan geçirilen ve adına “Cumhurbaşkanlığı sistemi" denilen bütünleşik anayasa değişikliği paketinin önemli belirsizlikler ve büyük tuzaklarla iç içe olduğunu görüyoruz. Referandumda milletin önüne getirilecek olan Anayasa değişikliğinin özetle şu temel problem ve eksiklikleri barındırdığını hatırlatmak istiyoruz.

Bu maddeler genel kabul görmüş hükümet sistemleri irdelendiğinde, keskin kuvvetler ayrılığını öngören bir Başkanlık modeli olmadığı gibi, ülkemizin koşullarına aykırılık teşkil eden bir sistem hüviyetindedir.

Türk yönetim geleneğinde yürütmenin merkezde ya da tek elden idaresi söz konusu olsa da aynı yönetim geleneğinin tov, kurultay, istişare ve meşveret gibi denge/kontrol mekanizmalarını bir Öğreti olarak kazandırması günümüz kuvvetler ayrılığı prensibinin işlerliğini vazgeçilmez kılmaktadır. Getirilmek istenen hükümet modelinde ise Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Cumhurbaşkanının olağanüstü hal ilan etme yetkisi, meclisi fesih ve meclis onayına mecbur olmadan bütçe çıkarma yetkisi gibi düzenlemeler milli iradenin en büyük tecellisi olan TBMM'y i şekli bir organ haline dönüştürmektedir.

Aynı şekilde kuvvetler ayrılığının diğer bir taşıyıcısı olan yargı organının bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacak denge mekanizması da bu Öneride bulunmamaktadır. Zira Yargıtay. Danıştay ve Sayıştay'ın yanı sıra Hakimler Savcılar Kurulu'nun 6. Anayasa Mahkemesinin 12 üyesini doğrudan, diğer üyeleri ise parlamento çoğunluğu üzerinden belirleyecek bir Devlet Başkanının öngörülmesi Türkiye'nin siyasal/toplumsal barış ve huzuruna en büyük darbeyi indireceği düşüncesindeyiz.

Yine bu değişiklik önerisinde Cumhurbaşkanına tanınan “üst düzey bürokratları belirleme ve atama” yetkisi son derece geniş bir ifade olup, toplumun farklı kesimleri arasındaki fırsat adaletini ortadan kaldıran bir anlayışa sahiptir. Partili bir cumhurbaşkanı ile birlikte düşünüldüğünde bu önerinin Türkiye'deki siyasi rekabeti tamamen askıya alacağını tahmin etmek zor değildir.

Bu değişiklik önerisi kamu tüzel kişiliğinin cumhurbaşkanı kararnamesi ile düzenlenmesi ve olağanüstü hal dönemlerinde bunun denetim dışına çıkarılması gibi “süper yetkileri" tek bir kişide toplaması sebebiyle büyük tehlikeleri barındırmaktadır. Bu haliyle orta ve uzun vadede bölgeli devlet sistemine, eyalet yapılanmalarına ve onların farklı formlarına zemin oluşturabilecek riskli bir içeriğe sahiptir.

İşte yukarıdaki temel ilkeler ve özetle sıraladığımız teknik gerekçeler çerçevesinde ülkücü/milliyetçi hareketin sarsılmaz neferleri olarak 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak Referandumca “HAYIR" diyerek ülkemizin birliğine, geleceğine, demokrasisine ve ülkülerimize sahip çıkacağımızı büyük Türk milletine saygıyla arz ediyoruz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE....

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

SON DAKİKA HABERLER

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık