Türk-iş bağlı Belediye-İş Muhalifleri sendikadan atmak için olağanüstü kongre toplayan

Sendikalar gerçek demokrasinin uygulandığı yerler olmalı Muhalifleri sendikadan atmak için olağanüstü kongre toplayan Belediye-İş'e işçiler tepkili: Sendikalar demokrasinin uygulandığı yerler olmalı

Özel Güvenlik İşçi Hakları

Belediye-İş Genel Merkezi muhalifleri sendikadan atmak için yarın olağanüstü kongre topluyor. Kongrede İzmir’deki 3 şube başkanının sendikadan kesin ihracı ve genel merkez yönetimine şube kapatma yetkisi verilmesi oylanacak. Belediye-İş’te yaşananları sorduğumuz işçiler tepkili. Temsilcilerin atamayla belirlenmeye başladığını, merkeze biat etmeyenlerin ihraç edilmek istendiğini anlatan işçiler, diğer yandan işçi sınıfı ile ilgili ise bir çalışma yapılmadığını anlattı. Sendikalarda demokrasinin yanından bile geçilmediğini söyleyen işçiler, “Sendikalar demokrasinin uygulandığı yerler olmalı” dedi. 

ATAMAYLA TEMSİLCİ YAPILDILAR

Belediye-İş İzmir 6 No’lu Şube Üyesi Bornova Belediyesi İşçisi Levent Derici, sendikanın içinde bulunduğu durumun işyerlerine olumsuz olarak yansıdığını belirterek, sendikal faaliyet adına bir şey görmediklerini ifade etti. Bu durumu işyerlerinde gerçek anlamda işçi temsilcilerinin olmamasına bağlayan Derici, “İşçilerin istemediği, oy vermediği atanmış temsilciler var. Şubemizin son genel kurulunun gerçekleştiği 2014’ten önce yapılan temsilcilik seçiminde, şu an atamayla gelen temsilciler de seçime girmiş ama kazanamamışlardı. Her ne kadar yasada ve sendika tüzüğünde temsilcilikler için ‘Atama yapılır’ denilse de bugüne kadar seçim yapılmış ve seçilen kişiler atanmıştı” dedi.  

BİAT ETMEYENİN KATLİ VACİP

Tüzük ve bütçe hükümlerine göre 6 No’lu Şubenin kapatılması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirten Derici, “Bildiğim kadarı ile bunun için üye sayısının 500’ün altına düşmesi gerekiyor. Ama İZBETON işyerini bizden koparsalar da yaptığımız yeni üyeliklerle şubemiz bu sayının üzerinde” dedi. Şu an sendikadaki yönetim şeklini ağalık sistemine benzeten Derici, “Kendi çarklarını kurmuş, temsilcisine kadar kadrolarını oluşturmuş durumdalar. Buna karşı yapılan her şey düşmanca görülüyor. Biat etmeyen herkesin katli vacip yani şu an iktidarın aynısı” eleştirisinde bulundu. 

Aynı şubeden ve işyerinden Erol Gürbulak, temsilcilik seçimlerini kazanarak 9 yıl işyeri baş temsilciliği yapmış. Bornova Belediyesi Fen İşleri Şube Müdürlüğü, Tesisler Müdürlüğü, Sağlık İşleri ile emniyet ve özel idaredeki birimlerde örgütlendiklerini belirterek, “Birileri üye kaybı yaparken biz üye yaptık. Kapatacaklarsa örgütlenmeyen, üye kaybeden şubeleri kapatsınlar” dedi.

ENERJİYİ ÇIKAN YASALARA KARŞI HARCASALARDI…

2011 yılında Kocaeli Büyükşehir Belediyesindeki yaklaşık 3 bin işçinin işyeri temsilcileri ile birlikte Hak-İş’e geçtiğini hatırlatan Gürbulak, “Belediye-İş Kocaeli Şube Başkanını aldılar, merkez yöneticisi yaptılar. Bir tane üyesi yok” eleştirisinde bulundu.  

Yeni örgütlenen taşeron işçilerin temsilcilik seçimlerinin gündeme geldiğini belirten Gürbulak, “Orada öne çıkan bazı arkadaşlarımız genel merkez tarafından aranıyor. ‘Sen Buketçi misin, bizden tarafta mısın’ diye soruyorlar. Genç işçiler sendikalı olmanın heyecanını yaşayamadan, sendikanın arka planında neler döndüğü ile tanıştı, tedirginler” dedi. 

Önceden diğer şubelerden temsilcilerle bir araya gelip ortak temsilciler kurulu yaptıklarını anlatan Gürbulak, “Sonra menfaat ilişkileri devreye girdi, ‘Genel merkeze kim gider’ muhabbeti oldu, herkes birbirinin kuyusunu kazdı, ortak temsilciler kurulunu bozdular” dedi.  

İşçi sınıfı ile ilgili çıkan yasalara karşı durmak için hiçbir tepki, hiçbir mücadelenin kalmadığını belirten Gürbulak, “Bu yönetim değişene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Genel Başkanımız 1999’da geldi göreve. Bu harcadıkları enerjiyi işverenlere karşı ya da örgütlenmek için harcasalardı, Türkiye’de işçi sınıfı başka bir yerde olurdu. 180 bin üyesi olan Belediye-İş’in şu anda 30 bin üyesi var. Yeni gelen genç işçi kuşağına da arkadan nasıl dolaşılır onu öğretiyorlar” dedi. 

HAKSIZLIK ÜRETİLEN YERLER HALİNE GELDİ

Cemil Gündüz (İzmir 6 No’lu Şube Eski Baştemsilcisi): Sendikalar artık hak arayan değil, haksızlık üreten yerler olma yolunda gidiyor. Kendi içinde demokrasiyi sağlamayan yapıların, başkalarını eleştirmeye hakkı yok. Seçimle gelen başkanımız elle tutulur bir gerekçe gösterilmeden ihraç edilmek, şubeler kapatılmak isteniyor. Ben baştemsilci seçilmiştim,  sadece şube başkanını desteklediğim için görevimden alındım. 

Musa Bozkurt (İzmir 3 No’lu Şube Üyesi, İzbeton İşçisi): Seçilmiş arkadaşlarımızı tanımadılar. İşçi sendika ve işveren arasında sıkışmış durumda. Sendikaların adı demokratik kitle örgütü ama demokrasinin yanından geçmiyorlar. Haklarımızı mahkemelerde arıyoruz, yasal boşluklar var. Onlardan yararlanıyorlar. 

Hakan Aydın: Sendikacılık maalesef genel olarak bir sömürü sistemi haline geldi. İnsanların emeği sömürülüyor. Seçilen ve yönetimlerdeki görevlere getirilenlerin aşağıdaki şartları unutmamaları gerekiyor. Belediye-İş’e aidat veriyorsam ve en tepeye çıkma hakkım varsa, bugünkü yönetimin de değişebileceğine inanıyorum. Bunun yolu tabanı örgütleyen ve bilinçlendiren bir çalışma yürütmekten geçiyor. Tüzükteki antidemokratik maddelerin değiştirilmesi gerekiyor.