KADROYA GEÇECEK TAŞERON İŞÇİLERİN DİKKATİNE!!!

Başvuru dilekçelerimizin ve ekindeki sulh ve feragat ile ilgili yanlış bir algı vardır. Şöyle ki;

Özel Güvenlik İşçi Hakları

 

Öncelik olarak kurumlar başvurularınızı alıp, başvuru sonrasında kritere uygun olan kişilerin isimlerini açıkladıktan sonrası Kamu kurum ve kuruluşlarında davası olan kişilerin davalarından feragat dilekçelerini alacaklardır.

Kadroları geçmeleri konusundaki başvuru dilekçesinde yer alanlar sadece bir beyandır. Dolayısıyla kadroya alınmayanların bu belgeleri imzalamış olmaları hak kaybına yol açmayacaktır. Ancak davası olan kişilerin başvuruları kabul ettikten sonra kurum tarafından ikinci bir belge vererek davalarından feragat istenecektir. Bu aşamada lütfen kimse gidip mahkemelere dilekçe verip feragat etmesinler.

Kadroya geçecek arkadaşlara üzülerek belirtmek isterim ki tüm haklarınızın elinizden gitmesi yüzde 99’dur. Zira Sayın Bakanın açıklamasıyla kurumların verdiği belgeler kanunla aralarında bir çelişki vardır. Size tavsiyem o ki; siyasilerin kulağa hoş gelen sözleri değil çıkardıkları kanun ve KHK’lara bakmak gerekir. Sayın Bakan ve Hükumete çağrımız şudur ki; işçilerin haklarının kayıp olmayacağına ilişkin samimiyseler o zaman kanunda davalarındaki feragat konusu veya sözleşmelerdeki sulh ibareleri sadece muvazaa davaları için geçerlidir şeklinde ibarenin kullanılmasını bekliyoruz. Aksi takdir yasal düzenlemeye göre Bakanlığın İnternet sayfasındaki örnek 4 olarak kendi yayınladıkları İnternet sitesinden hatta kurumların çalışanlara dayattığı bu belgede ise “ daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak iş sözleşmelerinden dolayı herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğini kabul ve beyan etmektedir ”diye belge emekçilere imzalatılmaktadır. Bu iş sözleşmesindeki demek; kıdem, fazla mesai, genel tatil, toplu sözleşmedeki ücretler anlamını taşımaktadır. Tüm bunlar iş sözleşmesinden kaynaklı bir borç ilişkisidir. Umarım ki; Sayın Hükumet samimi olup kanun değişikliğine gider. Benim böyle bir umudum yoktur. Dünyanın hiçbir yerinde bir devletin çalışanların işten çıkartma tehditti ile kanun çıkartarak elindeki haklarını aldığını duymadık. Kaldı ki kazanılmış hak elden alınamaz. Hükumet burada açık bir şekilde taşeron şirketleri bile koruma altına aldı. Ancak işçileri koruma altına aldığı hiçbir yasal düzenleme yoktur.

Abdurrahman KONYAR