Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyma Soylu'dan 'kıdem tazminatı' açıklaması

Kıdem tazminatına ilişkin açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, rakamların hiç de iç açıcı olmadığını belirtti. Soylu ayrıca esnek çalışma düzenlemesiyle ilgili, acımasızca eleştiriler yöneltiğini vurguladı.

Özel Güvenlik İşçi Hakları

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, 2015 yılında 18 milyon kişinin işten çıkış bildirgesi verdiğini hatırlatarak kıdem tazminatı tartışmaları ile ilgili olarak rakamların iç açıcı olmadığını vurguladı.

Bakan Soylu, Sosyal Güvenlik Kurumunda (SGK) "Çalışma Hayatında Güvenceli Esneklik" başlığıyla düzenlenen Çalışma Hayatı Konferansı'nın açılışında konuştu. Soylu, gündemde sıcaklığını koruyan kıdem tazminatı tartışmalarına ilişkin, şöyle konuştu:

"O ADAMIN VAY HALİNE..."

"Diyelim ki bir iş yerinde aynı zamanda işe başlamış 10-15 kişi aynı zamanda emekli olmayı düşünse o iş adamının vay haline bunu hepimiz yaşıyoruz. O işçilerin de vay haline, onlar primini nasıl alacaklar, ötekisi kıdemini nasıl ödeyecek? İş hayatını bu tehditleşmeden kurtarmalıyız" dedi.

Soylu: Kişi başı milli gelir 25 bin doları aşacak

ÇALIŞMA HAYATINDAKİ YENİ İHTİYAÇLAR

Çalışma hayatında yeni ihtiyaçların ortaya çıktığını belirten Soylu, Türkiye'nin şartları da göz önünde bulundurularak, gelişmiş ülkelerin bu alandaki ihtiyaçları karşılamak için geliştirdiği modellerden faydalanılabileceğini söyledi.

Emekliye promosyonda artış! Bakan Soylu açıkladı

KAYIT DIŞI İSTİHDAM

Teknolojideki gelişmeler dikkate alınarak çalışma hayatının katılıklarının ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden Soylu, bir taraftan esnek çalışmayla üretim ve çalışma standartlarının yükseltilmesinin, diğer taraftan da kayıt dışı istihdamın düşürülmesinin önemini vurguladı.

Soylu, şöyle konuştu:

“Kiralık işçi olarak geçici işçi diye nitelendirmek insan onuruna yapılan bir saldırıdır” diyen Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu çok açık ve nettir. Bir insana bir mal gibi kiralanma tanımını yapmak bizim anlayışımıza uymamaktadır. Bazen acımasız eleştirilerle karşı karşıya kalıyoruz ki sanki demokrasi içerisinde değiliz. Sanki ağaç kovuğundan gelmişiz. Sanki bizim çalışan anne ve babımız olmamış. Sanki biz hiç emek dünyasının içerisinde yer almamışız, hayatı hep rakamlar içerisinde değerlendiriyormuşuz gibi acımasız eleştiriler bütünlüğü ile karşı karşıyayız. Bunun son derece haksız olduğunu söylemek istiyorum. Özellikle uzaktan çalışma olarak nitelendirdiğimiz özellikle geçici iş olarak nitelendirdiğimiz ve özel istihdam bürolarının sadece araçsallaştırıldığı bu yönteme ait eleştiriler dünyaya bakmadan bunların sonuçlarının ne olduğuna bakmadan ortaya konulan eleştiriler olarak görülmektedir. Geçici iş ilişkisinin Avrupa ortalaması 1.8, ABD 2.2, İngiltere de ise hiçbir kriter yok hiçbir kısıtlama yok toplam 3.9. Yani iş hayatı ilişkisi içerisinde Avrupa’da ortalama bu kadar zaman diliminden sonra 1.8’e gelmiş. Yani istihdam hayatının 1.8’ni kavrayabilmiş bir ilişki içerisinde bütün iş hayatımızı, bütün sendikal yapılanmalarımızı tehdit eden bir anlam çıkarmanın büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyorum”

“KAMU PERSONEL SİSTEMİ’NDEN HERKES ŞİKAYETÇİ"

Kamu Personel Sistemi’nden herkesin şikayetçi olduğunu dile getiren Soylu burada bir revizyona gidilmesinin esas olduğunun altını çizdi. Soylu, “Kimsenin verimlilikle ilgili bir problemi yok ama Kamu Personel Sistemi’ndeki reformu tartışırken de ne olurusunuz materyal ve maddeci bakıştan ve yaklaşımdan uzaklaşmalıyız. Yani insanı performans kriterine sıkıştırmamalıyız. Bu insana yapılacak bir yanlıştır. Nasıl ki kiralık işçi ile değerlendirmemde içim acıyorsa insan ve performans ilişkisi içerisinde de içimin acıdığını söylemem gerekiyor. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Çalışma hayatındaki mobbing kavramının tanımında olduğu gibi” diye konuştu.

“ÇALIŞMA HAYATINDA MOBBİNG KAVRAMININ DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİR”

Mobbing kavramının değiştirilmesi gerektiğini belirten Soylu ,“Ben bu kavramında tanımının değiştirilmesi lazım gerektiğini düşünenlerdenim. ‘Psikolojik taciz’ kavramında tanımlanma açısından çok ileri bir kavramdır. Dünya bunu iş yerinde psikolojik yıldırma olarak ortaya koymuş. Onun için bir taraftan kavram setlerimize bir taraftan çalışma hayatımızın kurallarına bir taraftan da geleceğe ait değerlendirmelerimize iyi bir şekilde bakmalıyız” ifadelerini kullandı.