Taşeron işçiye verilen sözler tutulmadı

Özel Güvenlik İşçi Hakları

İSA YAZAR - ANKARA

14 Kasım 2014, Cuma

Sayıları her geçen yıl artan taşeron işçiler, maaştan sosyal haklara kadar büyük mağduriyetler yaşıyor. Hükümetin bu konuda iyileştirme vaatlerine rağmen bir adım atılmadı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Çalışma Bakanı Çelik, “Bu alanı disipline eden bir düzenlemeyi getirmemiz gerekiyor.” dedi.

Çalışma şartlarında mağduriyet yaşayan taşeron işçilere yönelik hükümetin vaat ettiği düzenlemeler gerçekleştirilmedi. Hem kamu hem de özel sektörde sayıları hızla artan taşeron işçiler, maaşlardan tazminata kadar birçok alanda mağduriyet yaşıyor. Sayıları 572 bine ulaşan özel sektördeki taşeron işçiler, kamuya göre daha korumasız. Bu yöntem, çalışanların yıllık izin, kıdem tazminatı ve rapor gibi İş Kanunu’ndan doğan temel haklarını bile kullanmasını engelliyor. İşçiler 8 saatten fazla çalıştırılırken, mesai ücreti verilmiyor; ayrıca maaşları düzenli ödenmiyor. Tazminata hak kazanmasın diye 11 aylık olan işçi, işten çıkmış gibi gösterilip bir iki gün sonra tekrar işe alınıyor. Bu yöntemle 10 yıl boyunca aynı firmada çalışan işçinin kıdem tazminatı birikmiyor. Yıllık ve haftalık izinleri kullandırılmıyor. Yıllarca çalışmalarına rağmen maaşları hep asgari ücret düzeyinde kalıyor. Bu tablo iş kazalarını da tetikliyor. Özel sektörde kâr amaçlı yoğun çalışma ve iş güvenliği tedbirlerinin tasarruf kalemi olarak görülmesi, iş kazalarını artırıyor.

Çalışma Bakanlığı bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde, taşeron işçilerin problemleri yeniden gündeme geldi. Önceki gün komisyonda milletvekillerinin sorularını cevaplayan Çalışma Bakanı Çelik tabloyu, “Kamuda 761 bin taşeron var. Geçmişte 400 bin kamu çalışanıyla işler yapılırken, şu anda bu rakam 200 bine inmiş. Bu alanı (taşeronluğu) disipline eden düzenlemeyi getirmemiz gerekiyor.” dedi.

Taşeron çalışan sayısı son 12 yılda üç kat arttı. 2002 yılında 387 bin 118 olan taşeron işçi sayısı, bugün 1 milyon 300 bin civarında. Hızla yaygınlaşan bu yöntem çalışanları mağdur ettiği gibi devlete maliyeti de kadrolu işçiden fazla oldu. Taşeronlaşma, devleti ciddi tazminat yüküyle karşı karşıya bıraktı. Yıllar içinde kamuda çalışan taşeron işçilerin memurlarla aynı işi yaptıkları iddiasıyla açtıkları muvazaa davaları işçiler lehine sonuçlandı. Çünkü kamudaki işçiler taşeronun işçisi olarak gözüküyor. Ancak büyük bir kısmı taşeronun işini değil asıl işverenin işini yapıyor. İşçiler kendilerine asıl işin yaptırıldığı gerekçesiyle Karayolları başta olmak üzere kurumlar aleyhine açtıkları davaları kazandılar. Davaların emsal teşkil ederek yaygınlaşması halinde devletin, onlarca milyar lira tazminat ödemesiyle karşı karşıya kalma ihtimali söz konusu. Hükümet çare olarak, davayı kazanan taşeron işçileri haklarından vazgeçmeleri karşılığında kadroya almaya hazırlanıyor. Ancak diğer işçilerin de davaları kazanmaları halinde kamu yüz binlerce işçiyi kadroya geçirmek zorunda olacak.zaman