Mardin, markalarıyla Türkiye’den dünyaya seslenecek!

MARİŞ, 2025’e kadar Mardin’den dünyaya 5 marka çıkarmayı hedefliyor Mardinli yatırımcı ve girişimcilere yol haritası sunan yaklaşımıyla bölge ekonomisinin gelişimine yön veren Mardinli İş Adamları Derneği (MARİŞ), “Mardin’den Dünyaya Markalarla…

Özel Güvenlik İşçi Hakları

Türkiye ekonomisinin yükselişinde en büyük role sahip olan bölgesel kalkınma hareketinin önemli aktörlerinden biri olan Mardin’i, markalaşma yönünde önemli gelişmeler bekliyor. Bölge ekonomisinin yükselişine yön veren MARİŞ, düzenlediği “Mardin’den Dünyaya Markalarla Seslenmek” konulu dijital toplantısında markalaşmaya yönelik bir yol haritası sundu. MARİŞ Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş’un açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, MÜSİAD Markalaşma ve KOBİ Geliştirme Komitesi Başkanı Abdülkadir Sıcakyüz, Mardin’in hızla yükselen markası Artukbey’in kurucusu Tacettin Yertüm ile 30 yıla yakın deneyimiyle marka-patent vekili Orhan Eriman, konuya ilişkin çok önemli tespitlerde bulundu.

Türkiye yükselen tedarik üssü olabilir mi?

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren MARİŞ Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş, Türkiye’nin son 20-25 yıldır dünyanın önemli üretim üslerinden biri konumuna gelerek, “Covid-19 konjonktüründe Çin’den pay alıp, yükselen tedarik üssü olabilir miyiz?” sorusuna cevap aradığını belirtti. Akkuş, Türkiye’nin bu konudaki avantajlarını hiçbir zaman yitirmemesi gerektiğinin; dünyada ilaç, aşı, tıbbi malzeme, gıda gibi önemli ürünleri kendi üretmeyen ülkelerde çok ciddi tedarik sorunları yaşandığının altını çizdi.

 

Uluslararası Fikri Mülkiyet Örgütü WIPO’nun şemasında, üretimin 1970’lerde olduğu gibi değer zincirinin en önemli aşamasını oluşturmadığını vurgulayan Akkuş, 21’nci yüzyılın ilk 20 yılını geride bırakırken, Ar-Ge, tasarım satış sonrası hizmetler ile markalaşmanın en kıymetli safhalar olduğuna, katma değerli ürün ve hizmet geliştiren her markanın kendi alanında öne çıkmayı başarabildiğine dikkat çekti.

“Yeter ki inanalım, farklılaşalım, yenileşmenin izinden gidelim…”

Akkuş, “Pandemi ile değişen dünya düzeni, tüketicilerin markalardan beklediklerini de tamamen değiştirdi. Bugünün dünyasında başarılı bir marka olmanın yolu, sadece kaliteli ürün ya da hizmet sunmaktan geçmiyor. Tüketici markalardan sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederek toplumsal ölçekte fayda sağlayan, insana dokunan yaklaşımlar bekliyor. Çünkü satın aldıkları ürünlerin markalarıyla gönül birliği kuruyor, bilinirliğin artırılması ve yeni kitleler tarafından takdir edilmesi açısından gönüllü elçiler olarak görev alıyorlar. Yani tüketiciyle sadece ticari değil, duygusal bir bağ kuran markaların geleceği oldukça parlak. Dolayısıyla bugün hızla yarışan, tüketici beklentilerini doğru zamanda ve doğru şekilde karşılayan, şeffaf, samimi markaların kazançlı çıktığı bir dönemin içerisindeyiz. Mardin insanı merttir, dürüsttür, samimidir. Biz de bu samimiyetle yola çıkarak tüketicilerimizin beklentilerine tam olarak yanıt verebiliriz. İnanıyoruz ki, aralarında Artukbey Kahve’nin de olduğu markalarımızı 2025’te dünyanın her noktasında tanınan, bilinen aktörler haline getirebiliriz. İlimiz, Artukbey Kahve gibi başarılı markalar çıkartabilecek kapasiteye ve güce sahip. Yeter ki inanalım, üründe ve hizmette farklılaşalım, yenileşmenin izinden gidelim” dedi.

Mardin’den küresel bir marka çıkar mı?

Toplantının konuşmacılarından MÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi ve Markalaşma ve KOBİ Geliştirme Komitesi Başkanı, AGS Global Araştırma Şirketi Kurucu Ortağı Abdülkadir Sıcakyüz, dünyada 80’i aşkın ülkede yürüttükleri araştırmalarında “Bu topraklardan küresel bir marka çıkar mı?” sorusunu sorduklarını belirtirken, Türkiye’deki işletmelerin uzun, zahmetli ve emek isteyen markalaşma yoluna gitmektense, başkası adına üretim yapmayı tercih ettiklerini vurguladı. 2004 yılında başlatılan Turquality programının gelinen noktada küresel markalar çıkartmakta başarısız kaldığını hatırlatan Sıcakyüz, buna rağmen Türkiye’nin ihracatında 1-1,5 dolar civarında olan birim fiyatın Turquality firmalarında 4,5 dolarlara kadar çıktığını söyledi.

Mardin’i iyi anlatalım

Türkiye’deki şirketlerin yüzde 99’unu oluşturan KOBİler için geliştirilen özel markalaşma programı Kobiqualıty’nin müjdesini de veren Sıcakyüz, Türkiye’nin bünyesinden küresel markalar çıkartmak için öncelikle ülkenin markalaşması gerektiğinin, bu nedenle Mardin’den dünyaya markalar hediye edebilmenin Mardin’i iyi anlatmaktan geçtiğinin altını çizdi. Dünyada teknoloji markalarının marka değeri itibariyle ilk 10’u domine ettiğini ifade eden Sıcakyüz, Türkiye’deki işletmelerin de yüzde 58’inin dijitalleşmeden markalaşmanın mümkün olmadığını düşündüğünü ancak, henüz bu sürece hazır olmadıklarını belirtti.

“Mardin’den ilham aldık, markamızı yarattık”

“Türkiye’nin tadı ve kokusu” mottosuyla özdeşleşmiş Artukbey markasının kurucusu ve MARİŞ üyesi Tacettin Yertüm, Artukbey’in 1998 yılında Mardin’de bir kuruyemiş dükkanıyla başlayan kuruluş hikayesini anlatırken özellikle Mardin’in 7 bin yıllık tarihinden, kültürler arası diyalogdan ve geleneksel Mardin misafirperverliğinden ilham aldıklarına vurgu yaptı. Türkiye’de menengiç kahvesini kitleselleştiren ilk marka olduklarını belirten Yertüm, 600’ü aşkın üründen oluşan yenilikçi ürün yelpazelerinin özellikle Ortadoğu coğrafyasında büyük ilgi gördüğünü söylerken, Türkiye’de ağırlıklı olarak 75 olan mağaza sayılarını 2021’de 150’ye yükseltmeyi arzu ettiklerini belirtti. Yertüm, Ortadoğu’da ise franchise

yöntemiyle hizmet veren 6 mağazaları olduğunun altını çizdi. 2021’de organik ürünler satan yeni bir markayı tüketicilerin beğenisine sunacaklarını ve Mardin OSB'de 3500 metrekare üzerinde üretim yaptıklarını,geçtiğimiz yıl Ankara'da bir lojistik merkezini devreye aldıklarını ifade eden Yertüm, özellikle dijitalleşme ve e-ticaret yatırımlarına büyük ağırlık verdiklerini söylerken, Artukbey için yapacakları çok şey olduğunu, ilerleyen yıllarda satın alma ve birleşme modeline sıcak bakabileceklerini vurguladı.

Mardin'den dünyaya marka çıkartmaya talip olduklarını açıklayan Yertüm, Türkiye'deki firmaların finansmana erişim sorununu aştıkları takdirde arzu ve motivasyon açısından sorun açısından dünya markalarından hiçbir eksiklikleri olmadığını, bu konuda Mardin insanının desteğini fazlasıyla hissettiklerini sözlerine ekledi.

“Markan tescilliyse, rakibin yoktur”

Marka-patent vekili alanında 30 yıla yaklaşan deneyime sahip Markiz Patent Kurucusu ve MARİŞ üyesi Orhan Eriman ise Mardin’in coğrafi işaretli ürünler konusunda zengin bir değer setine sahip olduğunun altını çizerken, markalaşmanın en önemli sac ayaklarından birinin marka-patent çalışmaları olduğunu belirti. Marka korumada ülkesellik prensibine dikkat çeken Eriman bir markanın her ülkede ayrı ayrı tescil edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Markan tescilliyse, rakibin yoktur” dedi.

Konuşmaların ardından soru-cevap kısmıyla tamamlanan toplantıda, MARİŞ üyelerinin markalaşmaya ilişkin farkındalık kazanması açısından önemli bir mesafe kat edildi.

“MARİŞ Cumartesi Toplantıları” yeni konukların katılımıyla dijital mecralar aracılığıyla devam edecek.